
Malatya İŞKUR İl Müdürlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan şikayetler sonucunda bakanlık müfettişleri tarafından soruşturma başlatılmış olup, tedbiren il müdürü ve 3 personel açığa alındığı haberlerini hepimiz yerel ve ulusal basından bilgi sahibi olmuştuk…
Açığa alınan üç personelin hesabında normalden fazla para bulunduğu iddiası da var, henüz para ile ilgili tek soru üç kişiye sorulmamış, hesabını veremeyecekleri bir para olmadığı da beyanlar arasında. İl müdürü Akköse’nin ise sırf müdürleri olduğu için beraberinde açığa alındığı ve bahsi geçen iddialar olan para nikahları, bitcoin para, mal varlıkları vs ile bir alakası, irtibatı olmadığına dair gelişmelerdir hepsi.
Açığa alınan bu 3 kişinin salça fabrikası, kâğıt bardak fabrikası, çok sayıda gayrimenkuller ve lüks arabaları olduğu, bu fabrika, araç ve gayrimenkulleri akrabaları ve arkadaşları adına yaptıkları da iddaalar arasında yer alıyordu.
İl Müdürü Çetin AKKÖSE soruşturma başlamadan önce, kendisi ile birlikte açığa alınan bu 3 personele kurum içinde ayrı bir oda tahsis ettiği, bu personellere yıllarca kurum iş ve işlemleri ile ilgili hiç bir sorumluluk verilmediği, açığa alınan bu personellerin, bahse konu bu paraları yönetmek için bahis siteleri ve bitcoin sitelerinde işlemler gerçekleştirdiklerine dair geniş bir yelpazeyi kapsayan iddaalardı hepsi.
Tabi bunlar şimdilik sadece birer iddia, masumiyet karinesini elbette göz önünde bulunduracağız biz. Çünkü soruşturma sonuçlanmadan karar vermek, ön sezilerle yargılamak kimsenin haddi olmamalı.
Öncelikle İŞKUR il müdürü Çetin Akköse şahsen iyi tanıdığım biri, bölgemizde bilinen köklü bir ailenin çocuğu. Köyleri olan Ormaniçi (Titrin) köyünde eski ağalık sülalesinden gelen bir aile. Ağalık dediysem bilindik fakir fukaraya zulüm yapan, bölgesinde zorbalıkla geçinen feodalite algısı gelmesin aklınıza. Tam tersine varlıklı, nezih, ekmek veren, hanedan ve bilge insanlarına fayda sağladıkları için böyle nitelendirilmişler. Titrin köyünden geçen ana yoldan aşağı doğru bakıldığında Titrin ovasının % 80 gibi oranında arazi sahipleri yani ezelden varlıklı ve de her daim atalardan-dedelerden beri bölgesine faydaları dokunmuş olma özellikleri ile bilinirler. Bu cihetle Çetin Akköse’nin bulunduğu makam konum itibariyle hiç bir suistimale tenezzül etmeyecek yapıda olduğunu düşünüyorum. Bu ailenin kâğıt barsak fabrikasına, salça fabrikasına ihtiyacı yok ki. Çünkü Pütürge coğrafyasında herkes birbirini tanır, bilir. Hele bazı ailelerin aile isimlerini taşımak, onu temiz tutmak, ailesi ve soy ismine yakışır şekilde yaşamak servet mal mülkten önemli olduğu bilinmeli. O sebeplen İŞKUR il müdürü Akköse soruşturmaya dahil edilmiş mi-edilmemiş mi? Edilmişse ne kadar edilmiş iyi bakmak lazım. İŞKUR paradoksu sanırım bir süre daha toplumun gündeminde kalmaya devam edecek. Konuyu kendi penceremden değerlendiriyor, böyle bakıyorum. Bazen suç-suçsuzluğu hepsini karıştırıyoruz birbirine.
Bilhassa görevden el çektirilen diğer 3 kişinin soruşturmaya mahal veren menfi operasyonları Akköse’den bağımsız gerçekleştirdikleri kanaatini göz önünde bulunduraraktan; soruşturmanın sağlıklı ve adil bir şekilde tamamlanmasını, nihai yargı kararının verilme aşamasını bekleyeceğiz. Belki soruşturma sonrasında Akköse tekrar görevinin başına döner, kmbilir? Parametreler en çok bunu göstermektedir. Şahsi fikrim olarak bu yönde gelişmelerin yaşanacağını düşünüyorum.
Hakan Bay’ın eşi ilgili Görüşmemiz
İŞKUR soruşturmasına dahil edilen diğer bir konu; Doğanyol belediye başkanı Hakan Bay’ın eşi Fadime Bay’ın usülsüzce ve belediye başkanı eşi Hakan Bay’ın belediye başkanlığı nüfuzunu kullanarak mevcut görevine getirildiğine dair yerel basına yansıyan bazı iddialardı. İki konunun aslında birlikte cereyan ettiği değerlendirilmişti. Bunun üzerine Doğanyol belediye başkanı Hakan Bay’ı aradım: “eşinizle ilgili kamuoyuna yansıyan iddialar hakkında siz ne diyorsunuz? Bir de sizden dinlemek istiyoruz” Şeklinde bir soru yönelttim kendisinde.
Bay cevaben şöyle dedi “Eşim 2010 yılı KPSS sınavında (100 üzerinden 84) derece yaparak Tapu Kadastro müdürlüğüne bilgisayar işletmeni olarak atandı. Yaklaşık 15 yıl aynı kurumda hizmet verdi ve daha sonra Adıyaman İŞKUR İl Müdürlüğüe İl müdür yardımcısı oldu bu atamada. Her şey ilgili kanun hükümlerine göre yapıldı, daha sonra kazanılmış haklarından feragat ederek daha düşük özlük hakları olan Malatya İŞKUR il müdürlüğüne Şube müdürü oldu,
İl müdürü Çetin AKKÖSE’de aynı şekilde Milli eğitimde öğretmenken bir belde belediyesine belediye başkan yardımcısı, akabinde İŞKUR şube müdürü yapıldı , sonrasında il müdürü oldu. İŞKUR da bu şekilde benzer binlerce personel var,
Ayrıca eşimin Malatya’ya atanmasından sonra çeşitli medya kuruluşlarına haber yaptırdılar, şimdi de bakanlık müfettişleri İŞKUR Malatya il müdürlüğünde teftiş yapıyorlar, bu teftişi benim siyasi gücümü kullanarak yaptırdığım iddiasıyla bazı basın birimleri haber yaptı. Böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum. Ben hak hukuk konularına duyarlı davranan biriyim. Her türlü teftişe açığız, mevzuat ortada buyrun araştırılsın, eşim daha üst makamda olması gerekirken daha düşük görevde kaldı. Bunlar asılsız haberler ve iddialardır. Kabul etmiyorum. Eşimle ilgili öne sürülen haberler siyasi bir komplodan ibarettir, aslı olmayan yalan-yanlış bilgiler kamuoyuna sunulmakta, bu durum da oldukça bizi derinden üzmektedir…” dedi.
Neden Pütürge Malatya Toprağı Değil mi?
Geçen hafta görkemli bir törenle bir yıllık icraatlarını açıklayan Malatya Büyükşehir belediyesi başkanı Sami Er 70 maddelik devr’i alem listesinden bir tanesi de 780 km’lik yol yaptığı iddiasıydı. Bizde merak ettik, bu yol “nereye yapıldı acaba” diye. Üst üste konulduğunda nerdeyse Sakarya’ya yetişen bir güzergah anlamına gelir. Pütürge’ye yaşayan biri olarak Doğanyol-Pütürge yol ayırımı arası 25 km’lik yol yapılacaktı sözde. Yolun yapılmaya başlanma tarihi 2016, yıl olmuş 2025 halen Burç köprüsünde tıkalı kalmış. Çünkü seçimi bekliyorlar. Seçime yakın birileri ortaya çıkacak ve bakın “yolunuzu yapıyoruz, hadi sizde oyunuzu verin” ucuz siyaset algoritmasınadan başka bir şey değil. Yolun Mütehaitliğini alan Genç-Bay diye bir firma. Ara ara soruyoruz, “ne zaman bu yol yapılacak”? diye… “ödenek çıkmıyor” cevabı en kestirme ve altında siyasi hinliğin yattığı belli cevap oluyor. Karadeniz’e ödenek var, Malatya’da 780 km yol yapımına ödenek var, ranta var, oraya var buraya var ama ne hikmetse iki ilçenin bariz kullandığı ve artık eski yolun yetmediği halde Burç köprüsünden Pütürge yol ayırımında kadar ki; kalan 10 km’lik yola ödenek yok, öyle mi? Yemişiz sizin ödeneğinizi. Pütürge gözden çıkarılmış bir ilçe, tüm mesele bu! Tarihten beri böyleydi zaten. Merakımızı gideren lütfen 780 km’lik büklüm büklüm yollara Malatyanın neresine yapıldı acaba ? Pütürge’de 10 km yapılmadıysa nereye ?
Dost Modern Darbe
Farkında mısınız bilmem Malatya son yıllarda ekranlara hep –olumsuzlukları– ile gündem olmaya başladı. Nedenleri belli. Futbolu, siyaseti, halay ekibi, depremden pas geçilmesi, şehir algoritması, kayısının çaresizliği, renkli akan suları derken son olarak aynı partinin çatısı altında ki aktörler birbirine çemkirerek gündemi doldurmayı daha doğrusu halkı oyalama formülü devreye konuldu. Dost-Modern bir darbe diyorum adına. Neden Dost-Modern darbe? Baksanıza Ak Partilililer birbirine giriyor. “Bakkal iş bulamayınca leblebi tartarmış” (atasözün orjinali başka…) misali bugünler de başkan Sami Er yeni bir başka savaş kartı (daha) açtı. Malum mıcır meselesi… Kime? Selefi başkan Selahattin Gürkan’a. Bir Ak Partili diğer bir Ak Partiliye. Tıpkı çocuklar gibi, misketlerimi çaldın, sende benimkileri… Yahu başkan ilk göreve geldiğin dönem yine açtınız o savaşı, gerisi gelmedi. Hani ne oldu bizim o iş? Hatta canlı yayında söylediğiniz şeyi sonra çıkıp yine başka bir canlı yayın da inkar ettiniz. Yahu bu nedir böyle, yapacaksanız yapın bu işi, yapmayacaksanız da eski defterleri karıştırıp durmayın. Toplumun sizden bekletileri var, millet aç açıkta, zırt pırt açıklama yapacağınıza çağırın mülkiye müfettişlerini, sayıştayı raporlarını hazırlayın, suç incelenesi başlatın. İki de bir Dost Modern köktenci siyasi şov yapmakta nedir böyle? Trübünlere oynuyorsunuz başkan. Tribünlere…
Genel Sekreter Arayışı Devam Ediyor
Genel sekreter için Mehmet Beytur ismi ön plana cıkmıs gibi görünüyor, Beytur Türk Telekom Genel Müdürlüğünde üst düzey bürokrat ancak yeni gelen genel müdür kendisiyle çalışmadığı için görev verilmemiş. Şu an kızakta, yıllardır Malatya’ya gelmemiş, Malatya’ya bi haber birisi, depremde de Malatya’da olmayan biri, Sami beyin çocukluk arkadaşı, aynı yaşlarda. Aldığımız duyumlara göre teklif götürülmüş fakat pek sıcak bakmadığı ve şartlarının Malatya’ya gelmeye hazır olmadığı yönünde bilgiler geldi. Gelirse koltuk hazır, orda. Malatya’da burda. Tek sorun kimsenin gelmeye cesaret edememesi…
MASKI’ye Şikayetler Bitmiyor
Maski ile ilgili Malatya genelinde şikayet ve memnuniyetsizlik had safhada. Hatta Parti’de de konuşulduğuna göre Maski ile ilgili gelen şikayetler partiyi zayıflatıyormuş. Sinan Çeçen ve ekibi bir türlü sahaya hakim olamadı. Kâğıt üzerinde sunum, özelinde güzel sunum yapip göz boyuyor ancak sahada işler başka, anlatıldığı gibi değil, sıkıntı büyük. Toparlayamıyorlar bir türlü, zaten Çeçen depremde Maraş’ta görevli idi. Fen İşleri daire başkanı görevinde bulunmuyordu. Maraş yerel basınında haber yapıldı, Çeçen’in şehirdeki yalnış uygulamaları yüzünden aynı şekil Ak Partinin oy kaybettiği yerel gazetelerde yazıldı çizildi. Sanırım Malatya’da randıman alamayacağız.
Malatya Büyükşehir Binasında Kütüphane
Malatya Büyükşehir bld. binasının zemininde kütüphane yapma düşünceleri var, alt kattaki birimler bu yüzden taşınıyor. Kütüphane yapılacakmış zemin katta. Büyükşehir binası içine. Oraya… Allahım sen bizim aklımızı koru.
Dip not: Şehrin bu kadar devasa derdı sıkıntısı varken Sami bey ve ekibinin küçük işlerle uğraşa durmaları ve böyle basit şeylerle uğraşması başlı başına garabettir.

Timur bey Çetin Akköse ileri gelen bir aileden geliyor da gazete sayfalarında fütursuzca ismini verdiği insanlar ağaç kabuğundan mı çıktı. Malatya’nın en köklü ailelerine kadar dil uzattı menfaat büyük olmasa bu kadar ortalığa saldırmazdı. Masumiyet karinesine bende inanıyorum ama kamu malına el uzatmak kadar el uzatana göz yummakta haramdır günahtır ayıptır!! Bahsedilen meblağ o kadar büyük ki bir şube müdürlüğü kadrosu için kopardıkları figanı anlayabiliyorum! Yoksa kendi insiyatifi ile de atadığı 3 şube müdürü vardı hiç konuşuldu mu onun atadığı şube müdürleri! Mevzu o kadar basit değil! Bir gölgeleme çabasına girildi kimse inkar etmesin! Lüks araçlar tek maaşla muazzam servetlerde iddia değil ayrıca işkur personelinin hepsi bilir çoğu tek maaşlıdır işe geldikleri araçlar bir memur maaşıyla ulaşılabilir değildir! Hadi ticaretle elde ettiler ticaretin sermayesini nerden buldular! Araştırın bakalım hangisi atadan dededen fabrikatör!Keşke korkmadan konuşsa personel! İyilerde kötüler kadar cesur olsa!
Belli ki çok şey biliyorsunuz. İsminizi neden sakladınız o zaman, fake isim altında yazmak kolay elbet. Çıkın açıkça korkmadan söyleyin o zaman. Neden saklanma gereği duydunuz? İlk baştan kendinizden başlasanız…
İyi bir soru ya da tenkit. Bilip konuşmayan da suçlu. Hele devletin, milletin malına el uzatmakasa konu…
Saygılar abi